HATTUŞAŞ & ALACAHÖYÜK & ÇORUM MÜZESİ & İNCESU KANYONU & AMASYA &BOYABAT & ERFELEK ŞELALELERİ 24-27.8.2024

Hattuşaş Ören yeri , Alacahöyük ören yeri, Çorum Müzesi , Amasya Şehri gezisi, İncesu kanyonu Boyabat , Erfelek şelaleleri ve sığdırabildiğimiz her yer. Amasya ve Hattuşaş gezileri rehber ile olacaktır
Tarih :24-25-26-27.8.2024
İçerik : Doğa Yürüyüşü , Kültür gezisi, dere yürüyüşü
Konaklama : Oda
Faaliyet koordinatörü : Argun Baydan
Katılımcı Limiti 25 Kişi
Faaliyet Ücreti: 9500 .- TL  
Ücrete dahil hususlar: İstanbul'dan başlayıp yine İstanbul'da biten transferler , seyahat sigortası, 3 gece 2 kişilik odalarda kahvaltı dahil konaklama
SİNGLE konaklama farkı 3 gece için 1200 TL sıdır
Ücrete dahil olmayan hususlar: Belirtilmeyen öğünler ,kişisel harcamalarınız, ören yeri giriş ücretleri
Evet dostlar doğasıyla , coğrafyasıyla çok özel bir yere gidiyoruz. Tarih kısmını bir şekilde çoğumuz biliyordur ama kafanızdaki " Kıraç Anadolu " imajını silin. Yaylalar, köyler, güzel insanlar diyarına gidiyoruz. Program şu şekilde:
Aracımız 23 Ağustos  saat 22:00 gibi İncirliden hareket ederek misafirlerimiz duraklarından toparlayarak yoluna devam ediyor . Yolda 2- 3 mola ile 24 Ağustos  sabahı Hattuşaş a ulaşıyoruz . Burada bir mekanda güne güzel bir kahvaltı ile başlayacağız. Sonrasında başlayacağız Hattuşaş'ı adımlamaya. Kent, tarih sahnesinde, Hitit İmparatorluğu'nun MÖ 17. ile 13. yüzyıllar arasında başkenti olarak yer almıştır. Hattuşaş, 1986 yılında UNESCO Dünya Mirasları listesine dahil edilmiştir. Hattuşaş Çorum'un Sungurlu ilçesinin güneydoğusunda Boğazkale ilçesinin 4 km doğusundadır. Yapılan kazılarda 5 kültür katı ortaya çıkmıştır. Bu katlarda Hatti, Asur, Hitit, Frig, Galat, Roma ve Bizans dönemlerinden kalma kalıntılar bulunmuştur.
Kalıntılar Aşağı Kent, Yukarı Kent, Büyük Kale (Kral Kalesi), Yazılıkaya'dan oluşmaktadır.
Aşağı Şehir
Hattuşaş'ın konumu ve Anadolu'daki Başlıca Hitit yerleşim birimleri.
Hattuşaş'ın kuzeyde kalan kısmına "Aşağı şehir", güneyde kalan kısmına "Yukarı Şehir" denir. Hattuşaş'da ki kalıntıları ilk olarak Fransız arkeolog Charles Texier keşfetmiştir. 1893-1894 yıllarında kazılar başlatılmıştır, ve bu kazılardan sonra 1906'da Alman Hugo Winckler ile İstanbul Arkeoloji Müzesi'nden Thedor Makridi çivi yazısı ile yazılmış büyük bir Hitit arşivi bulmuşlardır. Hattuşaş'da MÖ III. binden itibaren yerleşim görülmektedir. Bu dönemdeki yerleşmeler genellikle Büyükkale çevresinde oluşmuştur. MÖ 19. ve 18. yüzyıllarda Aşağı Şehir'de Asur Ticaret Kolonileri Çağı yerleşmeleri görülmektedir ve şehrin adına ilk kez bu çağa ait yazılı belgelerde rastlanmıştır. Ortaya çıkan yazıtlardan Hattuşaş'ın MÖ 18. yüzyılda Kuşşara kralı Anitta tarafından tahrip edildiği ortaya çıkmaktadır. Bu tarihten sonra M.Ö 1700 yıllarında Hattuşaş yeniden yerleşime açıldı ve MÖ 1600'lerde Hitit Devleti'nin başkenti olmuştur. Kurucusu Anitta gibi Kuşşara kökenli olan I. Hattuşili'dir.
Yukarı Şehir
Hattuşaş'ın "Yukarı Şehir" denilen bölgesi 1 km2 alana yayılmıştır ve eğimli bir arazi şekli vardır. Yukarı Şehir genellikle tapınaklar ve kutsal alanlardan oluşur. Yukarı Şehir güneyden çevrilen bir surla donatılmıştır. Bu sur üzerinde 5 tane kapı vardır. Kentin en yüksek noktasında bastion ile "Sfenksli Kapı" yer almaktadır. Güney surunun doğu ve batı ucunda karşılıklı "Kral Kapısı" ve "Aslanlı Kapı" yer almaktadır.
Hattuşaş'ı gezdikten sonra istikamet ALACAHÖYÜK ören yeri:
Alacahöyük, Çorum iline bağlı Alaca ilçesinin 15 km kuzeybatısındaki Hüyük köyündeki bir höyüktür. Bu höyükte dört ayrı kültür evresinden kalma 15 yerleşim ya da yapı katı saptanmıştır. Alacahöyük arkeolojik araştırmalarda İlk bulgular M.Ö 3500'lü yıllara götürse de bazı bulgular, tarihi 1500 yıl daha geri götürerek M.Ö. 5000'li yıllara kadar dayandığını gösteriyor .Orta Anadolu’da MÖ yaklaşık 1750 yıllarına kadar süren Hatti Dönemi, Hititlerin Anadolu’ya gelip bir krallık kurmalarıyla son bulmuştur. Ancak, Hatti kültürünün izleri Hitit Uygarlığı içinde de devam etmiştir.
Alacahöyük yine rehber ile gezilecek . Sonra istikamet konaklayacağımız yer Çorum'a
2. Gün yani 25 Ağustos sabahı önce Çorum Müzesini ziyaret edeceğiz.Arkeoloji salonu kronolojik ve tematik sergileme sistemine göre düzenlenmiştir. Kalkolitik Çağ’a tarihlenen Alacahöyük ve Kuşsaray, Erken Tunç Çağ’ına ait Resuloğlu, Alacahöyük eserleri kronolojik olarak sergilenmektedir. Aynı alandaki tematik sergide Erken Tunç Çağ’ı Alacahöyük mezarı ve bu mezara ait ölü gömme töreni interaktif olarak canlandırılmıştır. Ziyaretçiler dokunmatik ekrandan mezar hakkında interaktif olarak bilgi alabilmektedir.

Hitit yerleşmelerinin merkezinde yer alan Çorum’da başkent Boğazköy-Hattuşa, Alacahöyük, Ortaköy-Şapinuva ve Eskiyapar gibi kazıları devam eden önemli Hitit merkezleri bulunmaktadır. Bu merkezlerin yanında kazı çalışmaları tamamlanmış olan Yörüklü-Hüseyindede kazı alanında açığa çıkartılan “kabartmalı vazolar” Hitit dönemi eserleri arasında müze koleksiyonunda özel bir yere sahiptir. Bu vazolar hakkında ziyaretçiler, özel bir sunum ile hazırlanmış dokunmatik ekranda, interaktif olarak bilgi edinebilmektedirler. Ayrıca tematik olarak hazırlanmış olan Hitit mimarisi sergi alanında müze ziyaretçileri Hitit başkenti Hattuşa Ören Yerini, Hitit arabası ile sanal olarak gezebilmektedirler.

Müzede Hitit Dönemi’ne ait üzeri çivi yazılı ünik bronz kılıç, UNESCO tarafından “Dünya Belleği Listesi”ne alınan Hitit dönemi çivi yazılı tabletler, Boğazköy-Hattuşa ve Ortaköy-Şapinuva kazılarında arşiv halinde bulunan kil mühür baskılı bullalar canlandırmalar eşliğinde sergilenmektedir.

Hitit dönemi sonrasında bölgede Pazarlı, Boğazköy-Hattuşa ve Alacahöyük’te yaşamlarını devam ettirmiş olan Demir Çağ’ı (Frigler) kültürüne özgü birçok vitrin arkalarına yapılan canlandırma çizimler eşliğinde sergilenmektedir. Bu dönemi Helenistik, Galat, Roma ve Bizans dönemi seramik, cam ve madeni eserlerin sergisi takip eder. Bu salonda Roma dönemi Güneş Saatinin çalışma sistemi olan ışığın hareketi ile gölgenin saat üzerindeki çizgiye yansıması tematik olarak ziyaretçiye aktarılmaktadır. Ayrıca, müzede Helenistik, Roma eyalet ve resmi sikkeler ile Doğu Roma ve İslami dönem sikkelerinden oluşan zengin bir sikke koleksiyonu da sergide yerini almıştır.

Çorum müzesi Etnografya salonu, Türk sanatının Selçuklu ve Osmanlı Dönemleri’nden günümüze kadar devam eden örneklerinin sergilendiği bir bölümdür. Bu salonda Çorum’a özgü bakırcılık, leblebicilik ve kahvehane kültürünü yansıtan üç ayrı dükkân çağdaş müzecilik anlayışında tematik olarak canlandırılmıştır.

Müzede, Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki dilde sesli rehberlik sistemi ücretsiz olarak ziyaretçiler tarafından kullanılabilmektedir.

Ayrıca Müzenin “Çorum Museum Collection” isimli mobil uygulaması hayata geçirilmiştir. Akıllı telefonlara ücretsiz olarak indirilebilen bu uygulamada kullanıcılar; Çorum Müzesi, Boğazköy ve Alacahöyük Ören Yerleri ve Hitit Uygarlığı ile ilgili bilgilere ulaşılmaktadır. Mobil uygulama, Hititler ile ilgili yapılmış olan canlandırmalardan dönemin yaşamı hakkında bilgiler edinilirken, sergilenen eserler arasından seçilen önemli objelerin nasıl yapıldıkları, kullanım amaçları öğrenilmektedir. Müzeyi gezerken de kullanılabilecek bir araç olan bu uygulama, kullanıcıların telefonlarında saklayabilecekleri ve her zaman erişebilecekleri bir bilgi bütünüdür. Uygulamaya Google Play veya App Store’dan ücretsiz olarak erişilmektedir.

Çorum Müzesinde bir program dâhilinde öğrencilere ve zaman zaman da yetişkinlere müze eğitimleri verilmektedir. Ayrı bir atölye ve Hitit evinden oluşan eğitim ve uygulama merkezi içerisinde ülkemizde ilk kez Çorum Müzesinde uygulaması yapılan 20 yataklı bir yatakhane bulunmaktadır. Ülkenin çeşitli illerinden müze eğitimine gelen öğrenciler, eğitimlerini yatılı olarak da alabilmektedirler. 
Müze gezisi sonrası güzel bir coğrafyanın güzel bir parkurunda olacağız İncesu kanyonu:
Ortaköy İlçesi İncesu köyü sırları içerisinde yer alan ve köylüler tarafından Uzungeçit ismi verilen, Çorum’da İncesu Kanyonu, Yozgat’ta ise Kazankaya Kanyonu olarak adlandırılan kanyon, 12 km uzunluğundadır.
Doğusunda 1363 metre yüksekliğinde Alan Dağları, batısında ise Malbelen Tepesi yer almaktadır. Antik adı Scylax olan Çekerek ırmağının geçtiği kanyonun her iki yanında yükselen kayalar üzerinde Hellenistik Döneme (M.Ö. 2.yüzyıl) tarihlenen duvar kalıntıları, halk tarafından mağara olarak adlandırılan merdiven basamaklı su sarnıçları vardır.
Kanyon içine İl Özel İdaresi tarafından 2 km. yürüyüş yolu yaptırılmıştır.
1985 yılında ilk olarak İncesu köyünden Satılmış UYSAL tarafından görülen kabartma, İncesu Köyüne yaklaşık 1 km. uzaklıkta, suyun aktığı yöne doğru sol tarafta kayalar üzerinde, ırmak yatağından 1,5 metre yükseklikte bir tanrıça kabartmasıdır. Bir niş içerisine yapılmış olan tanrıça, önünden akan Çekerek (Scylax) ırmağına ve karşısında yüksek kayalar üzerinde yer alan kaleye bakmaktadır. Bir taht üzerinde oturduğu düşünülen tanrıça, sol elinde bir aslan yavrusu tutmaktadır. Bu özellikleri ile Kybele olduğu söylenmektedir.
İncesu kanyonundaki Kybele kabartması, Anadolu’da Hellenistik Çağa tarihlenen Kybele kabartmalarının en büyüğüdür ve bu büyüklükte böyle bir Kybele kabartması henüz bilinmemektedir.
Kabartmanın buraya yapılmış olması bir anlam taşımaktadır. Büyük İskender’in ölümünden sonra Anadolu’da M.Ö. 280 yılından başlayarak Bitinya, Pontus, Kapadokya gibi prenslikler bağımsızlıklarına kavuşmuşlardır. Grek kültürünü benimseyen yerli prensler bu devletlerin başına da kral olmuşlardır. Kabartmanın bulunduğu bu alan da Pontus krallığının sınırları içerisinde kalmaktadır.
Tanrıçanın bulunduğu alanın tam karşısında bir Akropol (en önemli yapılarının bulunduğu alan) tespit edilmiştir. 1100 metre yükseklikteki Akropolde, bu alanla bağlantılı olduğu düşünülen ve kayalar içine oyulmuş yaklaşık 300 metre uzunluğunda toplam 468 merdivenle inilebilen bir yapı bulunmaktadır.
Ana tanrıça geleneği Anadolu’da Neolitik Çağdan itibaren görülmeye başlanmıştır. M.Ö. 9000’den itibaren bereket, verimlilik, doğurganlık anlamında karşımıza çıkan ana tanrıça kültünün, Kalkolitik ve Eski Tunç Çağında da devam ettiğini bu dönem eserlerinde görmekteyiz. Hitit döneminin de içinde yer aldığı M.Ö. 2. binde de yaşatılan ana tanrıça kültü, Geç Hitit döneminde Kubaba, Frig döneminde Kybele ismini alan tanrıça aynı isimle Hellenistik dönemde de devam etmiştir. Bu gelenek M.Ö. 204 yılında Roma’ya taşınmış ve bu dönemde Magna Mater adıyla devam etmiştir.
Evet dostlar bu kanyonda 5 km yürüyüş yaptıktan sonra Amasya'ya geçiyoruz. VAKİT KALMIŞSA Amasya Pontus kaya mezarlarını ve Amasya kalesini gezdikten sonra otelimize geçiyoruz

3. gün yani 26 Ağustos  günü Amasya'nın altını üstüne getirmeyi planlıyoruz. Ana kale , kral mezarları ve kale içi labirentlere bir bakış bir engel olmaz ise kesin yapacaklarımızdan . Programı rehberimizle oluşturacağız.
Akşam konaklama için Boyabat'a geçeceğiz . 
27 Ağustos sabahı otelde kahvaltımız aldıktan sonra hedefimiz Erfelek şelaleleri:
Erfelek Şelaleleri, 1997 yılında Erfelek Barajı’nın yol yapım çalışmaları sırasında tesadüfen keşfedilmiş ve turizme kazandırılmış, Erfelek ilçesine bağlı olduğu için Erfelek Şelaleleri olarak ünlenen şelaleler grubu, Tatlıca Köyü‘ne yakın olduğundan Tatlıca Şelaleleri olarak da bilinir. Erfelek Şelaleleri’nde gezintiye çıkmayı, doğanın içinde yapacağınız bir yürüyüş olarak düşünebilirsiniz. Ancak düz yaylada yürümek yerine şelalelerin bulunduğu ortamlardan geçiyorsunuz, zaman zaman şelalelerin oluşturduğu havuzların içinden ya da taşlarla doldurulmuş akarsuların üzerinden geçmeniz gerekiyor. Ayağınız buz gibi suda serinlerken, bir süre sonra üşüyebiliyor da. Doğanın oluşturduğu oyuklu basamaklardan tırmanıp, yine doğanın oluşturduğu doğal oluşumlara bizzat tanıklık ediyorsunuz. Dik şelalelerin yanından geçmek için zaman zaman halatlardan da destek almanız gerekiyor. Türkiye’de eşi benzeri bulunmayan sıralı şelaleler mutlaka görülmeli İlk şelaleden son şelaleye ulaşmak aşağı yukarı 3 saat sürüyor. Birbiri ardına sıralanmış 28 irili ufaklı şelale, 2 km uzunluğunda bir vadinin içinde yer alıyor. Vadinin içinden akan Karasu Deresi üzerinde yer alan şelalelerin en büyük özelliği sıralı olmaları. Aralarında en büyük şelale, ilk gördüğünüz şelale. Buradaki havuzda yüzmek yasak olsa bile bazıları buz gibi suyun tadına bakmadan da edemiyor.
Elbette bitiminde yemek ve dönüş yoluna koyulmak olacak.
Evet dostlar faaliyete KATILMAK İÇİN:
https://cutt.ly/hsuhdnf linkinden uygulamamızı indirip uygulamaya kaydolmalı , daha sonrada uygulamadaki etkinlikler menüsünden bu etkinliğe katılım başvurusunda bulunmalıdır
ÖDEMELER İSTENDİĞİNDE ACENTE HESABINA VEYA ACENTE YETKİLİSİNE YAPILMALIDIR
UGO TURİZM İNŞ GIDA TİC LTD.ŞTİ.
ŞİRİNEVLER MAH MAHMUT BEY CAD. MERİÇ SOK NO 27/1 BAHÇELİEVLER- İSTANBUL
TEL:05065154166
HESAP BİLGİLERİ : TEB UGO TURİZM İNŞAAT GIDA SAN.LTD.ŞTİ TR960003200000000070083603
NOT: OLASI FİYAT DEĞİŞİKLİKLERİNİ ETKİNLİK ÜCRETİNE YANSITMA HAKKIMIZ SAKLIDIR
TREKINTURKEY DOĞA YÜRÜYÜŞ GRUBU OLARAK FELSEFEMİZ
Bizler doğada yeni yerler keşfetmeyi arzu ediyoruz. Dağ ,ova ,vadi, kanyon demeden neresi olursa olsun yürüyoruz, geziyoruz. Bizler yürüdüğümüz rotaları http://www.wikiloc.com/wikiloc/user.do?name=Argun adresinde paylaşıyoruz. Bizler amatör ruhla doğada gezmeyi, yeni yerleri görmeyi amaçlayan bir doğa yürüyüş grubuyuz . Bizimle yürüyemeyen arkadaşlarımız bu rotaları indirip kendi başlarına yürüyebilirler, isteyen TÜM gruplar alıp kullanabilirler. Bizler her paylaşılan rotanın gezilen bölge halkının kalkınmasına, kültürel iletişime , bölgenin tanıtılmasına, dolayısıyla her türlü tahribattan haberdar olmaya ve bu tahribatlara karşı güç birliği oluşturulmasına imkan sağladığına inanıyoruz..
KATILIM VE FAALİYETLERİMİZ HAKKINDA
Macerayı seven bireyler olmanız konfor beklentinizin olmaması, ekip ruhu , ekip arkadaşlarınıza ve emeğe saygı çok önemlidir. Çünkü Issız bölgelerde yürüyeceğiz uyumsuz formsuz beklentileri yüksek arkadaşlar bizi zorlar. Hem de kendileri zorlanır
Bizim faaliyetlerimize grup üyesi olsun olmasın sağlıklı olan ve o günkü parkur için performansı yeterli olan herkes katılabilir. Kalp, sara, pıhtılaşma vb özel hastalıkları olanlar mutlaka faaliyet koordinatörüne önceden bilgi vermelidirler. Katılımcılar doğaya çıktıklarında risk altına gireceklerini bilmelidirler ve bunu göze alarak faaliyetlere katılmalıdırlar. Bu riskler; her türlü doğal afetler,( sel , yangın, taş düşmesi, deprem, toprak kayması, yıldırım vb), vahşi hayvan, yolu kaybetme, geceyi arazide geçirmek zorunda kalma gibi durumlar olabilir. Faaliyetimize katılacak kişiler hiç kimseyi bu durumlardan sorumlu tutmadan başına gelebilecek olayları kabullenmiş olarak gelmelidirler
Faaliyetlerde katılım iptalleri bizi zor duruma sokmaktadır. Yapılacak iptallerde yerinize katılımcı bulunamaz ve araç kritik bir sayıda ise, katılım ücreti gelmeseniz dahi sizden talep edilir. Çünkü biz sizin bir sözünüze güvenerek yerinizi ayırıyoruz .
Faaliyette tek yetkili, faaliyete gitmek için araca bindiğiniz andan , faaliyet bitimi için aracı terk etmenize kadar faaliyet koordinatörüdür. Araç içi oturma ve yürüyüş düzenine, giysilerinize , yürüyüş sırasındaki davranışlarınıza kadar müdahale edebilir. Sağlık , yanlış giyinme vb sebeplerle gerekirse faaliyete de almayabilir. Faaliyetlerimize katılan herkes yukarıdaki hususları kabullenmiş sayılacaktır.
Yeni arkadaşlarımız için bazı notlar :
İnstagram hesabımız : @trekinturkey (etkinliklerimizi görebilirsiniz)
Sitemizin linki : www.trekinturkey.com (etkinliklerimizi görebilirsiniz)
Facebook sayfamızın Linki : (beğenirseniz her etkinliğimizin haberi size gelir )
https://www.facebook.com/trekinturkey/
Mail grubumuza üye olmak isteyen arkadaşlarınız aşağıdaki linki kullanabilirler: (her hafta en fazla 1-2 mailimiz var)
https://groups.google.com/forum/#!forum/trekinturkey
Maceralarımız( rotalar ) :
http://tr.wikiloc.com/wikiloc/user.do?name=Argun&id=307380